TÜRKİYE CUMHURİYETİ
CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMINA
SAYIN CUMHURBAŞKANIM
16.
Mart. 2020
Ülkemizi ve tüm dünyayı etkilemekte olan
corona virüse karşı Türkiye Cumhuriyeti’nin tedbirlerini sağlık çalışanları, akademisyenler
ve UMKE-DER (Uluslar arası Medikal Kurtarma Ekibi Dernekleri) Başkanlığı ve UMKE-DER
Bilim Kurulu olarak takdirle takip ediyoruz. Bununla beraber Diyanet İşleri
Başkanlığına bağlı camilerde önemli tedbirler alınması gerektiğini düşünüyoruz.
Olağanüstü zamanlarda farklı uygulamalar gerekir. Bunun örneği tarihimizde
görülmüş bulaşıcı hastalıklar sırasında devletimizin camiler için uyguladığı acil
durumlar olmuştur:
1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı mültecileri
arasında salgın hastalıklarından ölenlerinin sayısı, Ruslar veya Bulgarlar
tarafından öldürülenlerin sayısından fazladır. Tifüs, tifo, çiçek hastalığı
gibi birçok bulaşıcı hastalık nedeniyle ölümler olmuştur. Câmiler mültecilere
ayrılmış ve câmilerde ibadete ara verilmiştir. Osmanlı
devletinde Balkan Harbi sırasında da salgın hastalıklardan kolera ile mücadele
tedbirleri 6. Kasım. 1912’de başlamıştır. Câmiler muhacir ve askerler için barınma
yeri olarak ibadete kapatılmıştır. Bu tedbir Şeyhülislam’ın onayıyla Ayasofya,
Sultanahmet ve Şehzadebaşı câmileri başta olmak üzere şehirdeki tüm câmilere de
bu uygulama yapılmıştır
Osmanlı Ordusu Sıhhiye Dairesi’nin kararı
ile koleralı askerler Ayasofya Câmii’nde 3.600, Sultanahmet Câmii’nde 1.200,
Nuruosmaniye Câmii’nde 450, Mahmutpaşa Câmii’nde 1.250 olmak üzere
yerleştirilmişlerdir.
Balkan Harbi sırasındaki uygulamalarla
ilgili Operatör Cemil Paşa anılarında şunları nakleder:
Evkaf Nazırı Paşa Hazretlerinden
koleralıları yatırmak ve tedavi etmek için birkaç büyük câmii istedikleri ve
olumsuz cevap aldıklarını ifade eder. Bunun üzerine Şeyhülislâm Cemaleddin
Efendi “Şeyhülislâm olmak sıfatıyla, câmilerin değil bir tanesinin, hatta
hepsinin boşaltılarak koleralı hastalara ve muhacirlere tahsis edilmesinin
taraftar olduğumu söyleyeceğim. Hatta, bu hususta arzu ettiğiniz takdirde fetva
dâhi veririm! Acil ve müphem zamanlarda câmilere hasta ve muhacir koymak şer-i
şerife mugayir değildir”
demiştir.
Corona virüsün zeminde uzun süre kalması ve bulaşıcılıktan
korunmak için aradaki mesafenin en az 1 metre olması gerektiği için câmilerimizin
belirli bir süre ibadete kapalı olması toplum sağlığı açısından güvenli
olacaktır. Müminler evlerinde ibadetleri sırasına secde mahallindeki temizliği
sağlamaları her zaman mümkündür. Câmilerde ise ne kadar dikkat edilirse edilsin
secde anında virüsün alınması daima risk oluşturacaktır. İki veya üç ay sonra
her toplumda bağışıklığın gelişmesi ve vücudun antikor oluşturması söz konusu
olacağı için tekrar cemaatle namazın kılınıp kılınamayacağı Sağlık Bakanlığı
bilim kurulunun ve akademisyenlerin görüşleri alınarak değerlendirilmelidir.
“Allah
temizdir, temizi sever. Etrafınızı temizleyiniz.”. “Temizlik imanın
yarısıdır.” diyen Peygamberimiz Hz. Muhammed (S A V)
veba üzerinden salgın hastalık tedbirini“Bir yerde veba olduğunu
işitirseniz, oraya girmeyiniz. Bulunduğunuz yerde veba vukua gelirse, oradan
ayrılmayınız.”
cümlesi ile vermiştir. Koruyucu hekimlik hususunda Tıbb-ı Nebevî’de birçok tavsiye bulunmaktadır.
SAYIN CUMHURBAŞKANIM
Bu mektubun bir kopyasını biz Diyanet İşleri Başkanlığına
göndererek bu hususları göz önünde bulundurmalarını hatırlatmamız gerektiğini
düşünüyoruz.
SAYGILARIMIZLA
Prof. Dr. Hilmi Özden
UMKE-DER (Uluslar arası Medikal Kurtarma Ekibi Dernekleri)
Bilim Kurulu Başkanı
Tlf: 0 530 569 06 10
e-mail: hilmiozden@gmail.com